Ahlen, 21.01.2010
Üç Köyün Sevdiği İnsan Rahime Nine
 
Pamuk gibi elleri
Hep güleç yüzleri
Küçücük bir oda
Sevgi ve hüzünün hapsolduğu yer
Sızlayan romatizmalı dizleriyle
Hep Rahime Nine.
 
Küçücük bir oda
Ve
Komşu olan kahvehane
Selamsız geçmeyen Dedeköylüleri bile
Sayardı sanki yoldan gelip geçenleri
Yaşardı ızdırabını hep
Her gelen ve geçenle
Anlatmaz yaşar
Kalmamış artık gözyaşları
Kurumuşcasına göz pınarları
Hiç ayrılmayan torunları
Ama bir tanesi ayrı mı ayrı
Yaşardı acısını onda
Onda bulurdu sakinliği
Güzelliği ve gösterişli yapısıyla
Rahime Nine, Rahime Nine.
 
Takat yok gücü yok çalışmaya
Allah koymasın kimseyi muhtaçlığa
Gururu büyük el açmaya
Muhtaç ama bir torun büyütmeye
Bir bir bilirim olacak akrabaları
Yoktur çoğunluk masum masum bakışları
Yürek lazım vijdan lazım
Göz görerek geçip gitmeye
Var ise meyven taş atmaya
Mahkumdu adeta kötürüm gibi oturmaya
Vah Rahme Nine vah Rahime Nine.
 
Sıcak ve güneşli günler
Temiz hava ve sıcak havalar
Gelip geçen ve seven
Eş dost akrabalar
Duyup da Durlazdan gelenler
Akrabasıdır yarısı Dedeköyden
Ereğlisi cabadan.
 
Duymadım çıksın ha bir sefer kötü söz
Bal gibi akarken tatlı cümleler
Hiç eksik olmayan dualar
Bilmem ama kimin için dua
Belki kimisine beddua
Kalmaz yerde ah
Tutar bilirim alanlar ah
Gerek yok şahide isbata
Bilir onu elbet yaşayanlar.
 
Bütün dünyası bir torun
Büyütmesi ayrı bir sorun
Günler nasıl gelip geçti
Onu nineye bir sorun.
 
Günler geldi geçti
Oldu torun bir sorun
Geldi çattı ayrılık
İşe dişe yarar oldu torun
Ne hale geldi bakın görün
İki gözü bir çeşme
Gelmez elden birşey
Yaralarını deşme
Rakip büyük önüne geçme
Çaresizlik çaresizlik
Gene de bir ümit uzakta
Beklemekten sabretmekten gerisi
Nur içinde yatası
Rahme Nine Rahime Nine…….
 
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.