1. 30.01.2009

Hobilerim Bahce 

Tabiat güzel ve hilesiz,saf ve merttir.

Köyde doğup büyümüş olmanın çok avantajlarının olduğunu söyleyebilirim.Zira,tabiatla iç içe,birebir herşeyi deneyerek ve yaşayarak görüyor ve hazmediyorsun.Zaten gelişmiş ülkeler birçok buluşlarını doğada yaşayan canlıları örnek alarak gerçekleştirmiyorlar mı ? Doğada hiçbir şey tesadüfe bırakılmamıştır.“Diyalektik ve tarihi materyalizm“felsefesine göre bu konu derinlemesine anlatılmıştır,kabullenmek veya kabullenmemek kişilerin özgürlüğüdür.

 

Bahçe hobilerimden birisidir.Zaten çocukluğum ve gençliğim-geçimimiz bahçe üzerinedir.Bu konu üzerinde anlatımım olmayacaktır.Bununla ilgili anlatımım bir roman yazacak kadar uzun sürecektir.Esas yazmak istediğim,Almanya’da : „Schrebegarten veya Kleingarten „ şimdiki yeni adı : „Gartenfreunde „ dilimize çevirecek olursam : Schreibe adında bir Alman 1900 lü yıllarda her parseli 300 ile 700 metrekare arasında değişen bahçeleri bir dernek çatısı altında toplamış,bu dernekler de önce eyalet genelinde ve eyaletler de ülke genelinde bir örgütlenmeye gitmiş,anayasada koruma altına alınmış,tüzüklerinin öngörüsüne göre her dernek bir yönetim kurulu tarafından idare edilir.Veya Kleingarten (küçük bahçe),şimdilerde ise Gartenfreunde,bahçe arkadaşları olarak anılıyor.

 

Ben,1990 yılında ilk olarak bahçe derneklerini tanıdım ve boşalan bir bahçeye talip oldum.Bahçe derneğimizin adı : „ Kleingarten Nord-West Ahlen“ Türkçe karşılı : Ahlen,kuzeybatı bahçe derneği.

 

Yaşadığım bu şehirde yedi tane bahçe derneği olup yüz on parseli ve toplam yüz yetmiş üyesi ile en büyüğü bizim derneğimizdir.

 

Gerek bahçe düzeni,gerekse genel anlamda bu bahçe derneklerinin bir geçmişi ve geleneği vardır.Kuruluşundan itibaren ve özellikle savaş yıllarında baçeler ailenin kendi ihtiyaçlarını karşılamak,boş zamanlarını bahçede geçirmek üzere bu hobi bahçe dernekleri bugüne kadar devamedegeldi.İkinci dünya savaşını yaşayan nesil doksanlı yıllarından itibaren yavaş yerini o katı görüşlü insanların yerini daha genç nesile bırakmaya başladı.Hahsi geçen yıllarda hemen hemen Türklerin bu derneklere kabulu imkansızdı.Ancak tanıdık Alman aracılığı ile bir bahçe alınabilinirdi.Gerçi bahçenin gerçek sahibi zaten değilsiniz.Pachten : Bahçe,dernek yönetim kurulu aracılığı ile eski sahibinden yeni sahibi üzerine yazılır ve derneğin üyesi olmuş olursunuz,bir tür tapu işlemleri gibi.Parseller üyelere ait değildir,bahçe içerisindeki kulübe ve ağaçlar size ait olmuş oluyor.Dernek tüzüğüne aykırı durumunuz sözkonusu olmadığı müddetçe bahçenin idaresi size aittir.Bu bahçe hakimiyetine pachten deniyor,bir nevi kiralama gibi görünse de tam olarak Türkçe karşılığı yok,bu nedenle pachten kelimesini zorunlu olarak kullanacağım.

 

Derneğe ilk üye oldğum yıllarda ikinci dünya savaşını yaşayan diğer bahçe sahipleri adeta biz bahçemize geldiğimizde dürbünle bizi izliyorlardı.Oysa biz Türkler de gerek Osmanlı zamanından,gerek geleneğimizden onlara karşı gayet sıcak baktık ve hala da bu böyle devam ediyor.Hatta bunu bir başka ifade ile günümüz için de geçerli olmak üzere şöyle de söyleyebilirim. „ Biribirimize vermediğimiz değeri yabancılara veriyoruz.“ Örnekleri oldukça yeterli.İki Türk kendi arasında sohbet ederken konuşan Türk,yanlarına gelen bir Alman olduğu zaman ,arkadaşını bırakır ve Alman ile ilgilenmeye devam eder.Sanırım bu bir hastalık,batılı olma anlayışı yarışı gibi bir şey……..

 

Hobi bahçemde çocukluk yıllarımı köyümüzde gulam mevkisindeki bahçemi yaşıyorum.Hemen hemen dikilebilecek ve burada yetişmesi mümkün olan bütün meyve ağaçlarını yetiştirdim,meyvesini yiyorum.Sebze ona keza.Hatta sarımsağı Almanlara da bizim dernekte öğrettim diyebilirim.Komşum almanın bir tanesi bana bakarak heveslenip o da sarımsak dikmiş,ama benimki kadar güzel olmamış,birgün bana sordu : „ sen ne yapıyorsun da seninkiler iri ,güzel,gösterişli ; benimkiler iyi yetişmiyor „ diye sordu. Ben de : „ ben hegün dibine işiyorum,“ diye espiri yaptım ama daha sonra o benden iyisini yetiştirdi,o da ayrı bir konu.

 

Nereden nereye,günler,aylar geçti,hiç aklımdan geçmeyen yönetim kuruluna kadar yükselmek.Toplum olarak yönetim kadrosuna bir yabancının gelmesini pek arzu etmezler.Dört yıldır ikinci başkanlık görevini yürütüyorum,yeni dönem için yine teklif ettiler,ben de kabul ettim.Şubat ayında sonuç belli olacak.

 

Yönetim kurulunda görevlilerin katılabileceği seminerlerine katılıyorum,belgeli ve daha bilgili bir bahçıvan olmak hedefim.

 

Tabiat güzel,doğa hilesiz,tabiatla iyi anlaşırsan mutluluk ellerindedir.

Please publish modules in offcanvas position.