Ahlen, 23 Ocak 2012
Bir İvriz Vardı II.
Ayırım yapılmamaksızın ülkemizin her bölgesinde açılan „Köy Enstitüleri“ şüpesiz bir tesadüfün eseri değildir, aksine o günün şartlarında alabildiğince ilerici bir düşünce-anlayışıdır.Cumhuriyetin getirilerinden en önemli biri olan Köy Enstitüleri „Türk Patentli Bir Eğitim Üretimidir.“ Bu konu üzerinde yazanlarımız çok değerli büyüklerimiz var. Diğer köy enstitülerini göremedim, görmeyi çok isterdim. Ama iyi bildiğim, yaşadığım ve iliklerime kadar duygularını içimde hissettiğim „ İVRİZ KÖY ENSTİTÜSÜ – İVRİZ İLKÖğRETMEN OKULU’nu „ düşünmekten kendimi alamıyorum.
Çocukluğumun ve gençliğimin günübirlik Sarıca’da ki bahçemize her gidiş ve gelişimde içinden geçtiğim, o yoldan gidip geldiğim İvriz…..
Çocukluğumun İvrizi,
Gençliğimin İvrizi,
Öğretmenlik yıllarımın İvrizi,
Günümüzün İvrizi
Ve
İvriz Harabeleri…….
„KARASEVDAM „
İvriz yüreğimde sızı,
İvriz gündoğumunda al,
Gün batımında kırmızı.
İvriz, dudakları çatlak, gönlü yaralı,
Elma yanaklı Ereğli kızı.
Basıverip ana kuzularını bağrına,
Yoksulluğu-sevdasını bölüşmüş..
Ve salıvermiş anadoluya..
Sevdalar, karasevdalara dönüşmüş..
Yeryüzü dar gelmiş çabalarına,
Göğe yansır olmuşlar.
Rahmetten sonra renk-renk masal gibi.
Adını <Alâimi Sema> koymuşlar.
Hasretliğim, alın terim, göz nûr’um..
Yoluna-yeline kurban olduğum..
İvriz küskün, İvriz dargın,
Bir zamanlar var oluşunda yokluğun.
Bolkar’da bozlak türküyken,
Bağsız-Bahçesiz türbeye dönmüş..
Acısını yüreğine gömmüş..
Ve bir türkü tutturmuş sevdalılarına yürekler yakan..
Ellerimi kurtaramazsınız yakanızdan……
Sizleri anlatacak müze oluşturmanızı istiyorum sizden..
Son kez ve her şeyimi kendiniz yaparak kendiliğinizden..
Mustafa Gönülal İVRİZLİLER (Tarım Derslerimize giren çok değerli bir öğretmenimiz.)
Mustafa Ceyhan hat ein Dokument bearbeitet.
İVRİZ TÜRKÜSÜ-Haydar Gültekin
Yıl dokuzyüz kırkbir, aylardan Kasım,
Yücel'in Tonguç'un önderliğinde,
Müdür Recep Gürel, birkaç öğretmen,
Yüzlerce öğrenci, çevre köylüler,
Yazıtlarda anıtların öyküsü
Başlattılar kutsal bir imeceyi,
Böylece yazıldı İVRİZ TÜRKÜSÜ...
Safa Güner-İhsan Baykal-Hamit Özmenek,
Salih Ziya-Beyhan-Oyvat-Türkekul,
Özses-Hiçler-Bahadınlı-Aladağ,
Günay-Şimşek-Gündüz-Eren-Karaman,
Beyinlere yeni çığır açtılar,
Ufkumuza doğdu bir aydınlık çağ.
Akşehir'den, Ermenek'ten, Bozkır'dan,
Aksaray'dan, Bor'dan, Seydişehir'den,
Ayağı çarıklı köy çocukları.
Dağın yamacına bir köy kurdular,
Yükseldi yüceldi İVRİZ ANITI,
Hepsi birer kanıt, hepsi bir gerçek,
Ürün verdi "bozkırdaki çekirdek".
Demiralay-Karadoğan-Yorgancı,
Nasrettin Hoca'nın şen çocukları,
Büyüközer-Tezel-Şener-Kandemir,
Göz nuruna alın teri kattılar.
Kara-Esat-Kadir-Cemal-Demircan,
Çekiçle, kazmayla deldik dağları.
Hakvermez yakası meyveye durdu,
Emek bahçeleri, ürün bağları.
Çelikten yürekli Bozkır'lı gençler,
Zeybek oynadılar, horon teptiler,
Karcı-Ülkü-Yılmaz-Küçük-Kadriye,
Kumu elediler,Toprak kazdılar,
Uçan-Kemal Göker-Mustafa Bakkal,
Satır satır marşımızı yazdılar.
Ermenek'ten, Taşeli'nden gelenler,
Hitit kültürünün en büyük kolu
Zahide-Şefika-Ertaşlar-Koçlar,
Gültekinler-Çalışkanlar-Gümüşler,
Sıyrılıp yılların karanlığından,
Devrim güneşinde ısınmak için,
Kaç dağı aştılar, kaç bedel geçtiler.
Babalar ırgattı, oğullar çoban,
Bilgileri yoktu, güneşten aydan,
Karademir-Alkanlar-Akbulutlar,
Bayram Ali-Pınar-Tunca-Aydınlı,
Öğretmen bekleyen dağ köylerinde
Başak verdi, hasat oldu umutlar.
Karataşlar-Bozkır-Angı-Gündoğdu,
Yüksek yaylalardan, yüce dağlardan,
Enginlere,ovalara aktılar.
Kasapoğlu-Tamer-Çimen-Bayezit,
Sütunludan yıldız yıldız doğarak,
Başarının doruğuna çıktılar.
Aksu'dan İvriz'e uzanan yollar,
Gelenler getirdi deniz coşkusu.
Ünal-Akın-Enhoş-Uysal-Başeğmez,
Yücel-Uğur-Ergen-Kurnaz-Başdemir,
Erdoğan Kalaycı, Ertuğrul Dirlik,
Üretirken-paylaşırken-bölerken,
Ağlaşırken, sevinirken, gülerken,
Ne güzel sevgiydi, ne güzel birlik.
Mevlüt Kaplan-Mevlüt Koca-Ali Uçan,
Ayşe Baysal-Mahmut Makal-Pekmezci,
İlhami Yavuzlar-Hulusi Sezer,
Bilimde, yazında-resim-müzikte
Hitit güneşinden ışık aldılar,
Mustafa Üstündağ ve Fikret Ünlü
Elmasyazar-Kaleli-Çalış-Coşkuner,
Bakan ve Milletvekili olarak,
Ülke tarihinde simge oldular.
Öğretmen okulu, köy enstitüsü,
Dillerden düşmeyen İVRİZ TÜRKÜSÜ,
Yetiştirdiği devrim ordusu.
Bir bayraktır, burçlardan inmeyecek,
Ruhumuza dolan İvriz tutkusu,
Yüzyıllar geçse de silinmeyecek.
14 Haziran2003
Haydar GÜLTEKİN
- Gösterim: 4432